Bir duayen, bir işletme / Barış Gültekin, Peace of Pizza

İncecik, malzemesi bol ve soslu pizza seçenekleriyle evinde keyif yapmak isteyenlerin tercihi Peace of Pizza, lezzet severlere Sarıyer’de ortalamanın üzerinde bir performans sunuyor. 72 saat dinlendirilmiş özel hamuruyla taş fırından çıkan çıtır Peace of Pizza’ya kim hayır diyebilir ki? Yoksa siz hala denemediniz mi?
 

Bize işletmenizden kısaca bahseder misiniz? Ne zaman kuruldu, bu işe girerken ne düşündünüz? İşletmenizi diğer işletmelerden farklı kılan en önemli özellik nedir?
Çok yatırımcısı olan anonim şirketi olarak hizmete başladık. Bu tür bâkir kalan bölgelerde insanların Etiler ya da Nişantaşı’nda bir restoranda yediği pizzayı, aynı sıcaklık ve kaliteyle evlerine ulaştırmak istedik. İtalyan pizzasını, aynı oradaki gibi lezzetli sunmayı hedefledik.

Değişik bir konsept deniyoruz burada… Bu konseptin içerisinde tek mutfak içerisinde üç tane ayrı mutfak çalıştırmak istiyoruz. İlk markamız pizza, ikinci markamız burger (aktif olarak çalışıyor), üçüncü markamız ise önümüzdeki günlerde çalışmaya başlayacak olan salata... Bu birbirinden bağımsız üç markayı aslında tek mutfakta yürütmeye çalışıyoruz. Birbirlerine zarar da vermeyen, yarar da vermeyen markalar bunlar… Bunlar bistro menüdür. Biz bu menüyü kategorize ederek gurme menüye çevirdik. İşletmenin personelden başlayıp diğer tüm giderlerine kadar kârlılığını dengelemeye çalışıyoruz. Daha çok online satışı tercih ediyoruz.

Prensiplerimize çok bağlıyız. Kullandığımız ürüne çok önem veriyoruz. Paket hizmet veren diğer işletmelere göre farkımız; sunumlarımız diyebiliriz. Pizzanın yapılış aşamasında kullandığımız parametrelerden tutun da tercih ettiğimiz kaliteli malzemeye kadar her şeye özen gösteren bir işletmeyiz.

Çıktıktan sonra soğumaması için özel pizza kutuları tercih ediyoruz mesela… Yanında götürdüğümüz peçeteden ıslak mendiline kadar her şey üst kalitede hazırlanıyor. Paketi götüren arkadaşlarımız pizzanın nasıl zor şartlarda üretildiğini ve titizlikle müşteriye ulaştırılması gerektiğini iyi biliyorlar.


Başarınızın sırrı nedir? Bu sektörde iyi işler yapabilmek için neler gerekiyor? Sektöre girmek isteyen yeni girişimci adaylarına ne tavsiye edersiniz?
Başarının tesadüf olduğunu düşünmüyorum. 25 yıllık bir işletmecilik tecrübemiz var. Sektörde iyi ya da kötü pek çok şey yaşıyorsunuz. Yaşadığınız en ufak bir kaosta tecrübelerinizin ışığında ne yapmanız gerektiğini öğrenmiş oluyorsunuz. Standartları koruduğunuz sürece her şey yolunda gidiyor. İşletme gözüyle değil de, sanki evinizde birisini ağırlıyormuş gibi hissederseniz ister istemez standardı yüksek bir hizmet anlayışını benimsiyorsunuz. Fiyat performansınızı yükseklere çekmeden maliyeti korumayı başarabilirseniz müşteri gözünde daima tercih edilir oluyorsunuz. Prizmanın ortasında yer alarak alım gücü normal olan insanlara ulaşmayı hedeflemek gerekiyor. Müşteri memnuniyeti her şeydir. Müşterinizi memnun etmediğiniz sürece dünyanın en güzel pizzasını da yapsanız başarılı olamıyorsunuz.

İyi bir iş, iyi bir ar-ge ile başlar. Analiz ile işe başlamalarını tavsiye ederiz. Altyapı maliyetleri, reklam maliyetleri, ulaşım ve gider gibi ayrıntıların ar-ge çalışmasının yapılması gerekiyor. Yapılacak olan işte en iyisini yapmayı hedeflemeliler. Yapacakları işin en iyisini yapmayacaklarsa hiç başlamamalılar. Çünkü eninde sonunda daha iyileri geliyor ve seni gölgede bırakabiliyor. Yemek sektörü zor bir sektör ve dalgalanmalara hazırlıklı olmak gerekiyor.


Sizce, yeme içme sektörünün en temel sorunları nelerdir? Sektörün geleceğiyle ilgili iyimser misiniz, yoksa karamsar mı? Neden?
Ağız tadı çok göreceli bir kavram olduğu için motivasyona etki ediyor. Dinamik bir sektör olduğu için kaliteli ve hijyenik bir hizmet sağlıyorsanız kazanç elde edebiliyorsunuz. %100 memnuniyet yakalayacaksınız diye bir şey yok. %80 yakaladıysanız zaten süpersiniz demektir.

Hem işletmeci hem tüketici olarak iki taraftan bakmak gerekiyor. Tüketici olarak bakıldığında ailem için tercih ettiğim yemeğin beni tatmin etmesi gerekiyor. Güler yüzlü bir hizmet almayı önemsiyorum. Temiz ve kaliteli bir işletme mi diye sorguluyorum.

İşletmeci açısından bakarsanız da hizmetlerinizi anlayan biri istediği her an sizi bulabiliyor zaten. Karamsar değilim tabii… Fakat kârlılık çok düştü. Alım yaptığımız yerlerden %15 civarında zam aldık. Fakat bunu sattığınız ürüne zam olarak yansıtamıyorsunuz. Çünkü milletin de alım gücü düşmeye başladı. Kârsız bir şekilde devam etmek zorunda kalıyoruz. Korkumuz şu, sektör bir kere daha zam yerse o zaman perakende dökülmeye başlayabilir. O zaman ancak iyi hizmet edenler ve kaliteli hizmet edenler ayakta kalacak diye düşünüyoruz.


Arkhe’yi tercih etme sebebiniz ne oldu? Bu tercihiniz işletmenize ne kazandırdı? Öncesini ve sonrasını değerlendirebilir misiniz?
Arkhe’nin altyapısı restoran tabanlı olduğu için araştırarak tercih ettik. Bu işi yazanlar, restoranda neyle karşılaşılabileceğini gerçekten iyi bilen insanlar... Yazılımı, sektörü iyi bilen insanlar geliştirdiği için gözünüz kapalı güveniyorsunuz.

Diğer işletmelerimizde farklı sistemleri de denedik. Dar sistemlerdi. Yaklaşık olarak bir senedir Arkhe ile yolumuza devam ediyoruz. Satış tarafları mükemmel… Stok tarafına yeni geçiş yaptık. Her şey kusursuz görünüyor. Kurye takip bizim için önemli. O noktada da ihtiyacımızı çok iyi şekilde karşılıyor.

Sizce, Arkhe’yi rakiplerinden ayıran en büyük özellik nedir?
Bir program oluşturmak çok zor değil artık. Bir ekip kuruyorsunuz ve şunu yaz diyorsunuz yazılıyor. Fakat her bir detayın eksiksiz çalışıyor olması büyük bir deneyim gerektiriyor. Uzun yıllar içerisinde yaptığınız çalışmalarla onu efektif hale getirebiliyorsunuz. Arkhe bunu çok iyi başarmış bir firma. Bayağı iyi geliştirmişler.
 

17 / 04 / 2017