Bir duayen, bir işletme / Zeplin Pub&Delicatessen, Serhat Kankur

Kaliteli müzik dinlerken, hem keyifle bir şeyler yudumlayabileceğiniz hem de lezzetli yemekler yiyebileceğiniz bir 'gastropub' kurgusuyla hayata geçirilmiş Zeplin Pub&Delicatessen... Tıpkı Britanya ülkelerindeki gibi, mahalleliye oturma odası olarak hizmet veriyor. Yalnızca kulağa değil; hem mideye, hem de göze hitap edecek bir mekânda olmanın keyfini yaşatıyor. Moda'da başlayan ve Bağdat Caddesi’nde serüvenine devam eden Zeplin Pub'ın hikâyesini, Kurucu Ortak Serhat Kankur'dan dinliyoruz.

 

Bize işletmenizden kısaca bahseder misiniz? Ne zaman kuruldu, bu işe girerken ne düşündünüz? İşletmenizi diğer işletmelerden farklı kılan en önemli özellik nedir?

Zeplin Pub&Delicatessen’in temelleri 2012 yılı yazında Moda’da atıldı. Arkadaşlarımızın toplanacağı bir yer tasarlamak fikrinden hareketle yola koyulduk. Yurtdışı gezilerimizde gidip deneyimlediğimiz yerleri, oturup anı biriktirdiğimiz mekânları listeledik.

Kanun, nizam ve standartlar bizim için çok önemli olduğundan her türlü detayı ince eleyip sık dokuduk. Bu yüzden tadilat süresi biraz uzamış oldu. 11 Şubat 2013 yılının Pazartesi’nde, adeta yağmurlu bir Londra günü havasında açıldık. Bu projede hedefimiz, dekor dışında daha önce yapılmış olana bambaşka bir ruh katmaktı; başardık. Bizi diğer pub’lardan ayıran da tam olarak bu oldu. Her aşaması ayrı bir serüven. Mesela duvarlarda asılan objelerin hepsi özel olarak seçildi. Hepimizin kendi hayatını yansıtıyor ve her birinde karakterlerimizi çözebileceğiniz ayrıntılar yüklü.

Hem Moda’da hem de Bağdat Caddesi’nde pub severleri ağırlıyoruz.

Moda Zeplin Pub&Delicatessen’in Moda’yı şenlendiren ve onun dokusuna uyum sağlayan bir yanı var. En büyük özelliği de şu; diğer mekânlardaki gibi önünde masa ve sandalyelerin olmaması…

Bağdat Caddesi’ndeki şubemiz ise samimi bir atmosfere sahip. Orası da bir mahalle pub’ı sıcaklığında. İster yalnız, ister dostlarınızla birlikte her mevsim keyifle içeceklerinizi yudumlayabileceğiniz sevimli bir bahçesi var. Her iki şubede de değişmeyen tek şey lezzet anlayışımız. Herkesin kendisinden bir şeyler bulabileceği, aynı lezizliğe sahip zengin bir menüye sahibiz.

Unutmadan, ‘Zeplin App’ adında güzel bir uygulamamız var. Konuklarımız, Zeplin’e özel bu uygulama sayesinde birçok hediye, indirim ve fırsattan faydalanabiliyor.  Seçimlere göre kazanılan ödüller tamamen kişiye özel hale geliyor. Farklılığı ve farklılık katmayı seviyoruz.

 

Başarınızın sırrı nedir? Bu sektörde iyi işler yapabilmek için neler gerekiyor? Sektöre girmek isteyen yeni girişimci adaylarına ne tavsiye edersiniz?

Bu sektöre girerken herkesin bir hayali ve yaratmak istediği bir konsepti olur. Bizlerde de durum böyleydi aslında… Başarımızın sırrını, ilk önce seçtiğimiz konsepte bağlıyoruz. Yolun başında hayalimizi en küçük detayına kadar kâğıda dökerek ve prensiplerimizi belirleyerek işe koyulduk. Her biri çok önemliydi bizim için.

Kim ne derse desin, işler ne kadar kötü giderse gitsin hayalimize, en küçük detaylara ve prensiplerimize sıkı sıkıya bağlı kalacaktık. Öyle de oldu; tüm bunlar bizi başarıya ulaştırdı. Sektöre girmek isteyen yeni girişimci adaylara da bu yaklaşımı tavsiye ediyorum.

Bizzat dükkânların başında olmaya özen gösteriyoruz. Moda zaten bizim mahallemiz, ben Fenerbahçe’de doğdum ve büyüdüm. Buradaki çoğu insanı tanırım. Yeni bir yerde dükkân açtığımız zaman çikolatamızı, çiçeğimizi alıp komşularımıza ziyarete gideriz. Geleneklerimizi yaşatmayı seviyoruz.

Kısacası fizibilite yapmadan işe koyulmayı yanlış buluyorum. Artıları ve eksilerini çok iyi değerlendirmelerini öneriyorum. Geçmişten gelen herhangi bir bilgi ve deneyim yoksa mutlaka araştırmalarını ve bu işle uğraşan insanları dinlemelerini tavsiye ediyorum.

 

Sizce, yeme içme sektörünün en temel sorunları nelerdir? Sektörün geleceğiyle ilgili iyimser misiniz, yoksa karamsar mı? Neden?

Sektörün en temel sorunu, bilinçli ve işin ehli kişileri tarafından düzenli olarak denetlenememek…  Vergilendirme konusu var. Maliyetlerimiz çok fazla yükseldi. Alkol vergisi, özellikle alkollü mekânların belini büküyor. Günden güne büyük bir problem halini alıyor. Bugünün şartlarında hem kaliteden ödün vermek istemiyorsunuz hem de fiyatları müşteriye yansıtmak istemiyorsunuz. Yine de her şeye rağmen iyimserim. Yeme-içme sektörü, insanlık tarihinde her dönem ihtiyaç duyulan bir sektör oldu. Gelecek için umut vaat ettiğine inanıyorum. Umarım bu zorlu süreçler geride kalır. Ekipçe motivasyonumuzu yüksek tutarak sektör adına elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. İyi şeyler olacağına inanıyoruz.

 

Arkhe’yi tercih etme sebebiniz ne oldu? Bu tercihiniz işletmenize ne kazandırdı? Öncesini ve sonrasını değerlendirebilir misiniz?

Arkhe’nin yerel bir yazılım firması olması tercih sebebimizin başında geliyor. Her dönem farklılaşan ihtiyaçlarımıza yönelik hem sahada hem de ofis tarafında modüler çözümler üretebiliyor olması bize daima hız ve detaylı istatistik kazandırıyor.

Türkçe bir yazılım olduğu için kullanımı son derece kolay. Daha uygun maliyetleri var. Destek konusunda her zaman çözüm odaklılar. İşletmemiz hız ve çözüm kazandı. Arkhe tercihimizden yana mutluyuz.

 

Sizce, Arkhe’yi rakiplerinden ayıran en büyük özellik nedir?

Fiyat ve kalite dengesi, Arkhe’yi rakiplerinden öne çıkarıyor. Teknolojik alt yapısı çok iyi. Kısıtlayıcı ve karmaşık bir programının bulunmaması işletmeye hem zaman hem de para kazandırıyor. Telefonun bir ucunda her zaman muhatap bulabilmeniz Arkhe’yi ailenizden biri gibi görmenizi sağlıyor.

03 / 10 / 2018