Bir duayen, bir işletme / Tarihi Sarıyer Muhallebicisi, İlyas Göçmen

1928’li yıllara kadar uzanan tıpkı adı gibi tarih kokan bir işletme Tarihi Sarıyer Muhallebicisi… Değişmeyen lezzetinin ve kalitesinin sırrı, Zekeriyaköy’deki çiftlikleri aslında... Kendi hayvanlarından elde edilen doğal sütler ve tavukgöğüsleri ile hayat bulan tatlılar, Tarihi Sarıyer Muhallebicisi’nin şanını bu günlere kadar getiriyor. Sarıyer’den sonra bünyesine iki yeni şube daha ekleyerek Bahçeköy ve Zekeriyaköy (Göçmen's Ranch) ile konuklarına unutamayacakları doğallıkta ürünler sunmaya devam ediyor.


Bize işletmenizden kısaca bahseder misiniz? Ne zaman kuruldu, bu işe girerken ne düşündünüz? İşletmenizi diğer işletmelerden farklı kılan en önemli özellik nedir?
Büyüklerimizin kurmuş olduğu ve 3. kuşak olarak bizlerin devam ettirmekte olduğu bir işletme Tarihi Sarıyer Muhallebicisi… Bilinen tarih 1928, daha evveliyatı da olabilir. Atalarımızdan devraldığımız bayrağı gururla devam ettirmeye çalışıyoruz. 4. kuşak arkamızdan geliyor. İnşallah aynı başarıyla ve tutkuyla devam ederler.

İşletmemizi diğer işletmelerden ayıran temel fark, fabrikasyon sistemle değil; ustalarla çalışıyor olmamız… Ürünlerimizde hiçbir şekilde katkı maddesi ve glikoz gibi tatlandırıcılar kullanmıyoruz. Sütümüzden tavuğumuza kadar her şey kendi çiftliğimizden geliyor. Gelenekten beri nasıl başladıysa aynı şekilde doğal bir hizmet sunuyoruz.


Başarınızın sırrı nedir? Bu sektörde iyi işler yapabilmek için neler gerekiyor? Sektöre girmek isteyen yeni girişimci adaylarına ne tavsiye edersiniz?
Başarımızın sırrı, kullandığımız ve tercih ettiğimiz tüm ürünlerimizin doğal olmasıdır. Bir ürünün müşteriye hitap edebilmesi için öncelikle size de hitap etmesi gerekir. İlke edindiğimiz bu hizmet anlayışımızla, kendimizin yiyemeyeceği veya çocuklarımıza tükettirmeyeceğimiz hiçbir şeyi müşterilerimize sunmuyoruz.

Sektöre girmek isteyen girişimci adaylara tavsiye edebileceğim önemli nokta ise deneyimdir. Özgüven, özveri ve sabır kavramlarını dikkate almalılar. Çalışmadan, deneyim kazanmadan hiçbir şey elde edilemez. İşin başında durmak gerekiyor. Mutfağından sunumuna, temizliğinden müşteri ilişkilerine kadar her noktada yer almak başarının temel anahtarı…


Sizce, yeme içme sektörünün en temel sorunları nelerdir? Sektörün geleceğiyle ilgili iyimser misiniz, yoksa karamsar mı? Neden?
İnsanlar artık mekâna değil de; mekânın kendilerine gelmesini bekliyorlar. İstanbul’da yaşanan trafik ve zaman sıkıntısından dolayı yalnızca yakın çevrelerindeki işletmeleri tercih ediyorlar. Orta ölçekli işletmelerin yaşadığı bir diğer sıkıntıdan da bahsedebilirim mesela… İnsanlar, hava bozuk olduğunda ya da yağmur yağdığı zaman AVM’ leri tercih ediyorlar ve zamanlarının çoğunu orada harcıyorlar. Orta ölçekli işletmelerin de kazanç sağlamaları gerekiyor.

Sektörün geleceğiyle ilgili genel anlamda iyimserim. İnsanlar artık daha da bilinçlendi. Gıda konusunda oldukça araştırmacı bir toplum görüyoruz. Tüketilecek olan gıdaların içeriğini bilmek istiyor toplum… Fabrikasyon ürünler yerine daha doğal ürünleri tüketmek istiyorlar.

Bizde yakın zamanda dükkânımıza ufak ekranlar yerleştirerek imalat sürecini müşterilerimize izletmek, üretimden tüketime gıda serüvenini onlarla paylaşmak istiyoruz.


Arkhe’yi tercih etme sebebiniz ne oldu? Bu tercihiniz işletmenize ne kazandırdı? Öncesini ve sonrasını değerlendirebilir misiniz?
Arkhe’yi tercih etmeden önce yabancı markalar başta olmak üzere bayağı bir araştırma yaptım. Araştırırken bir Türk firması olarak Arkhe’yi buldum. Kişisel olarak da alışverişlerim de her zaman yerli ürünler tercih ederim. Arkhe’yi seçtim.

Stoğumu tutabiliyorum. Sattığım ve satamadığım ürünlerin raporlamasını alabiliyorum. Bu muazzam bir şey… Zayiatı biliyorum, içeride ne kadar envanter kullanıldığını gözlemleyebiliyorum. Büyük kolaylık gerçekten…


Sizce, Arkhe’yi rakiplerinden ayıran en büyük özellik nedir?
Yerli yazılım olması, Arkhe’nin rakiplerinden ayrılan büyük özelliği bence… Diğer markalarda gözlemlediğim şey, cihazın ve sistemin onların düşüncelerine göre çalıştığı... Çok detay yok mesela.

Örneğin Arkhe tam bir yerli mantıkla çalışıyor. Tam biz Türklerin istediği gibi donatılmış sistem. Reçetelerin tam detayına inebiliyorsunuz; ne kadar miktarda, ne kadar ölçekte olduğu konusunda birçok önemli raporlamaya dilediğiniz anda ulaşabiliyorsunuz.

29 / 05 / 2018